Çellonun atası; 1400’lü yıllarda ortaya çıkan Viola da Gamba’dır. 7 Telli olan, gitara benzeyen fakat yay ile çalınan bu enstrüman zaman içinde gelişerek bugünkü 4 telli haline kavuşmuştur. Yaklaşık 16. yüzyılın başlarında Fransa’da ortaya çıkan çellonun orta kısmında, diğer yaylı enstrümanlarda olduğu gibi F harfini anımsatan iki adet ses deliği bulunur.
Viyolonsel ismiyle de bilinen çello, keman, viyola ve kontrbasın da içinde bulunduğu yaylı çalgılar ailesindendir. Şekil itibariyle birbirine çok benzeyen bu enstrümanların en büyük farkı boyutlarıdır. Kemana nazaran kalın (bas) perdedeki ses yapısı, tellerin yapısı ile doğru orantılıdır ve kemandan sonra insan sesine en yakın ses yapısına sahiptir. Kontrbasa göre ise küçük yapıda olan ve oturarak çalınan çellonun telleri viyola ile benzer yapıdadır.
Başlangıçta, ortaya çıkış amacı orkestralardaki bas seslerini desteklemek olan çello, 18.yüzyılın başlarında kendi başına kabul görmeye başlamıştır. Yapısının büyük olması ve diğer enstrümanlara eşlikçi olarak sınıflanması bestecileri de etkilemiş olmalı ki çello için nadir besteci solo eser bestelemiştir. Bu açıdan viyola ile benzer muamele gören çello, çoğunlukla keman için yazılan eserlerin sonradan düzenlemeleri ile öne çıkmaya başlamıştır. Bu besteciler arasında Vivaldi ve Haydn istisnadır. Özellikle Vivaldi’nin çello için yazdığı 25’in üzerinde eseri mevcuttur. Sonraki yıllarda, Dvorak, Schumann, Brahms, Elgar gibi besteciler de çello için önemli eserlere imza atmışlardır.
Çello’yu bugünkü bilinen haliyle tasarlayan ilk kişi, ünlü enstrüman yapımcısı Amati ailesinden; Andrea Amati’dir.
Çello’nun tellerinin isimleri inceden kalına doğru;
Tüm telli çalgılarda olduğu gibi çelloda da teller, kulak adı verilen aparat ile gerilir ve akordu bu aparatları döndürerek yapılır. Sonradan eklenen fix isimli vidalar sayesinde ise enstrüman daha kolay akord edilebilir ve ince ayar yapılabilir. Tuşe adı verilen siyah bölgelerin üzerine sol elin parmakları ile basılarak çalınan çelloda sağ elle kullanılan arşe ile ses çıkarılır. Tıpkı kontrbasta ve diğer yaylı çalgılarda olduğu gibi çelloda da pizz (telleri parmakla çekme) tekniği ile de ses çıkarmak mümkündür.
Herhangi bir enstrümanı büyük ustalıkla çalan isimlere virtüöz denildiğinden daha önceki yazımızda bahsetmiştik. Henüz ustalık mertebesine erişmemiş ama çello çalan kişilere ise müzisyen, çellist tabirlerini kullanabiliriz. Fakat günümüzde hem çellist hem de virtüöz diye tanımlayabileceğimiz bir çok isim mevcut. Luigi Boccherini, Yo-Yo Ma, Pau Casals, Jacqueline du Pré, Mstislav Rostropoviç, Mischa Maisky gibi önde gelen isimler çellonun isminin duyulmasına öncülük etmiş ve bu enstrümanı ustalıkla icra etmişlerdir.
Yüzyıllardır oda müziği gruplarının ve klasik orkestraların olmazsa olmazı çello, son zamanlarda farklı müzik türlerinde de karşımıza çıkarak popülerliğini günden güne artırmaktadır. Özellikle 2Cellos ’un yeniden düzenlemeleri ile kulakların pasını sildiği parçaları youtube’da ve dünyanın her yerinde büyük ilgi görmüş ve çellonun bilinirliği bu sayede artmıştır.
Yazımızın sonunda sizin için seçtiğimiz öne çıkan ünlü çello eserlerinden örnekler sunduk.
musiconline ’ın bu haftaki yazısında, sesi ve yapısı ile öne çıkan enstrüman çelloyu inceledik. Yazımızı beğendiyseniz aşağıdaki butonlardan paylaşabilir, bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip ederek destek olabilir ve yeni yazılarımızdan haberdar olmak için e-bültenimize abone olabilirsiniz.
Eğer, “ben de müzik yapmak istiyorum!” diyorsanız, sizi ücretsiz deneme derslerimize bekliyoruz, çünkü musiconline ile öğrenmek #cokKolay :)
Müzikle kalın!
Yo-Yo Ma - Bach: Cello Suite No. 1 in G Major, Prélude
Jacqueline du Pré - Dvořák Cello Concerto
2CELLOS - Pirates Of The Caribbean
Believer - Imagine Dragons
Wake Me Up - Avicii (violin/cello/bass cover)