Tüm insanların parmak izi, karakteri, fiziksel özellikleri gibi kişisel yetenekleri de aynı ölçüde farklılık gösteriyor. Peki müzikte yetenek önemli bir kriter mi?
Öncelikle bir konunun altını çizelim; müzikte yetenek ve müzik ile ilgilenme arasında net bir bağ kuramayız. Yani fiziksel-mental olarak müzik yeteneği bulunmayan bir bireyin müzikte yüksek başarılara imza atması mümkündür. Burada ana fark ilerleme hızı, yani süreçtedir.
Örneğin, ailesinde daha önce müzikle uğraşmış kişilerin (yani beyninin sağ lobunu daha aktif kullanmış bireylerin) çocukları, daha önce hiç müzikle uğraşmamış ebeveynlerin çocuklarından daha hızlı bir müzikal gelişim gösteriyorlar.
Müzikte yetenek sadece bir başlangıçtır!
Yeteneği olsun ya da olmasın çocukların müzikal gelişimi için yaratılan uygun ortam, yalnızca müzik alanına değil, tüm gelişim alanlarına katkı sağlamaktadır. Bu nedenle müziksel ortamın yaratılması konusunda tereddüte düşülmeksizin, her çocuğun bu imkândan faydalanması sağlanabilir. Şayet bir de bireyin konu üzerine yeteneği varsa ilerleme kaydetmesi ve ileri yaşamı için kalıcı özellikler edinmesi kolaylaşır.
Çocukların doğumla beraber sahip oldukları özellikler ve yetenekler, belirli dönemlerde ortaya çıkarak anne ve babalara ipucu verebilmektedir. Anne karnından itibaren başlayan kulak gelişimi, çocuğun duyduğu seslere verdiği tepki, aileden aldığı genetik faktörler aslında yetenek dediğimiz olgunun yapı taşlarıdır. Bu tür müzikal yeteneğe sahip çocukların erken zamanda doğru yönlendirilmesi ve müzik eğitimi için uygun ortamın yaratılması, çocukların gelişip yetiştirilmesinde önemli rol oynamaktadır.
Bireyin özel yeteneğinin olup olmadığı kanısına net olarak varmak için, konu üzerine eğitim almış bir uzmandan yardım alınabilir. Yetenek tespitlerinde kullanılan çeşitli yöntemlerden bir tanesi kulak testidir. Erken yaşlarda yapılan doğru tespitler mutlaka olumlu netice verecektir.
Müzikte veya herhangi bir ilgi alanında başarı kaydetmek için yetenek tesbiti elbette önemli ancak yeterli değildir. Bu evreden sonra istek, doğru ilgi alanı seçimi, doğru eğitmen ve düzenli çalışma gibi gereklilikler birbirini izler.
Bu yolda tüm gereklilikleri yerine getiren bireyler uzun vadede kendini ilgilendiği müzik alanında gelişmek veya akademik ilerleme sağlamak isterse, ilgili bölümlerin yetenek sınavlarına hazırlanabilir ve belki de ilgi alanını mesleğine dönüştürebilir.
Her kurum kendi yetenek sınavlarını uygulasa da konservatuvar, müzik okulları, güzel sanatlar gibi kurumlarda genel olarak prosedür şu şekildedir,
Juri karşısında,
Sonuçta bir yakınınız ya da siz, müziğe ilgili fakat yetenekli olup olmadığınızdan emin değilseniz veya ilgili olduğunuz müzik alanında ilerlemek hatta ilginizi mesleğe dönüştürmek isterseniz doğru yerdesiniz :) musiconline size şimdi bir tık kadar yakın!