Fazla vakit kaybetmeden gelin, musiconline olarak derlediğimiz, en prestijli müzik festivallerine bir göz atalım!
Dünyanın en büyük ve en ses getiren elektronik dans festivallerinden birisi olan Tomorrowland, -elektronik müzik vazgeçilmezim- diyorsanız, tam size göre. Nisan ayında Brezilya’da, Temmuz’da Belçika’da, Eylül’de ise ABD’de gerçekleşiyor. 2005 yılında sadece 5000 kişinin katılımıyla başlayan festivale bugünkü katılım 390.000 kişiyi aşmış durumda. Canlı, enerjik ve özgür bir ortamı var. ‘Dreamville’ adında büyük bir konaklama alanına sahip, katılım için tek şart ise günlük 236 Euro civarı bir ödeme yapmak ve sınırsız eğlenmek.
Montreal şehrinin her metrekaresine yayılmış bu festival, her yıl 3 bin sanatçıyı ağırlayarak yaklaşık 1000 konsere ev sahipliği yapıyor. Festival zamanı Montreal şehir merkezinde araçlar duruyor ve sadece yayalar için kullanıma devam ediliyor. Ses kalitesine verdiği önemden dolayı, en gelişmiş teknolojileri kullanan festival, her yıl Haziran ayının sonunda gerçekleşiyor. Çocuklardan yaşlılara herkese hitap eden etkinlikler, cazın gerçekten zamansız olduğunu tüm katılımcılara kanıtlıyor.
Roskilde, her yıl 100.000 kişinin eğlendiği, dans ettiği, 1971’den beri İskandinavya’nın en gözde müzik festivallerinden biri. RHCP, PJ Harvey gibi büyük isimlerin katılımıyla gerçekleşen festivalde göze çarpan detaylardan biri ise Çıplak Koşu Yarışması. Biraz cesaret istiyor gibi görünebilir ama birinci olan kişiye bir sonra ki yıl festival için bedava bilet ödülü var. Denenebilir!
Özgürlüğünüzü, bir müzik festivalinde kamp yaparak ve dans ederek tekrar keşfetmek isterseniz Sziget Festivali’ni notlarınıza eklemenizi tavsiye ederiz. Tuna Nehri’nin ortasındaki Obudai Ada’sında düzenlenen, her sene Ağustos ayında gerçekleşen festival yaklaşık 7 gün sürüyor. Günlük katılım fiyatı 59 Euro olan festivalde, yaratıcı katılımcılara kendi fikirleri dahilinde sanat projeleri yapma imkanı da tanınıyor.
2000 yılından itibaren dünya çapındaki birçok sanatçıyı ağırlayan Exit Festivali, Sırbistan’ın kuzeyindeki Novi Sad şehrinde yapılıyor. Temmuz ayının ikinci perşembesi başlıyor ve 4 gün sürüyor. ‘Avrupa’nın En İyi Festivali’ ödülünü alan bu festivalin en çekici yanlarından birisi ise müzisyenleri, katılımcıların oylarının belirliyor olması. Katılım için tek şart ise bir defaya mahsus 59 Euro ödemek. Bir Ortaçağ eseri olan Petrovaradin Kalesi’nde, 4 gün boyunca müziğe doymak istiyorsanız siz de hemen biletlerinizi ayırın!
Peki, 1960’lı yıllarda ki hippilerden esinlenerek, onların oluşturduğu ruhu yeniden canlandıran, renkli, canlı ve eğlence dolu bir müzik festivaline ne dersiniz? Glastonbury için açık havada gerçekleşen en büyük müzik festivali desek abartmış olmayız. Festival, Haziran’ın son haftasında, 3 gün boyunca tempo düşürmeden muazzam bir eğlence sunuyor. Elektronik, rock, folk, reggae ve dünyanın farklı yerlerinden geleneksel müzik türlerine yer veren festivalde, müzik dışında festivalde katılabileceğiniz etkinlikler de mevcut!
Bambaşka dönemlerden müzik türleriyle 47 yıldır katılımcılarına sıradışı bir deneyim yaşatan İstanbul Müzik Festivali'de görülmesi gerekenler kategorimizde. Yuja Wang, Daniel Müller-Schott, Yuri Bashmet, Boris Berezovsky, Fazıl Say gibi hem yerli hem de uluslarası sahneden pek çok başarılı sanatçıya ev sahipliği yapan festivalin bir sonra ki tarihi 2020'nin Haziran ayında. Kulaklarınızın pasını silmek için şimdiden biletlerinizi ayırtın.
Yazılarımızı beğendiyseniz, e-bültenimize abone olmayı unutmayın! :)