İngiliz müzisyen, Gordon Matthew Thomas Sumner, bilinen ismi ile Sting, müzikal kariyerine klasik piyano eğitimi alarak başlamıştır. Phoenix Jazzmen grubunun kurucusu Gordon Solomon, bir performansta siyah ve sarı çizgili bir süveter ile çıktığı için kendisine bal arısı gibi göründüğünü söylediği için lakabı Sting yani arı iğnesi olarak kalan sanatçı The Police grubuyla adını duyurmadan önce bir dönem St. Paul’s First School’da öğretmenlik yapmıştır.
Amerikalı rock ve pop şarkıcısı Sheryl Suzanne Crow, 9 Grammy ödülü, klipleri ve albümleriyle aklımızda yer etse de bir süre devam ettirdiği piyano öğretmenliği ile de müziğe katkıda bulunmuştur.
22 Nisan 1916’da ABD’nin New York kentinde, Beyaz Rusya göçmeni Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Yehudi Menuhin, 3 yaşında kemana başlamış 7 yaşında ise San Francisco’da ilk dinletisini gerçekleştirmiştir. Paris’te sahneye çıktığında ise 11 yaşında olan Menuhin, 1963 yılına gelindiğinde, yetenekli çocukları eğitmek üzere İngiltere’de Menuhin Müzik Okulu’nu kurmuştur. Nigel Kennedy başta olmak üzere çok sayıda müzisyenin yetişmesine vesile olan okulda keman, piyano, gitar, arp gibi enstrümanlar için profesyonel müzik eğitimi verilmektedir.
1898’de Japonya’da dünyaya gelen Shinichi Suzuki, çocukluğunu babasının keman fabrikasında geçirmiş olmasına rağmen 18 yaşına kadar keman öğrenmeye niyet etmemiştir. Alman kemancı Mischa Elman’ın bir kaydından etkilenerek kemana başlayan Suzuki, 26 yaşında döneminin başarılı müzisyenlerinden Karl Klingler’in öğrencisi olmak üzere Almanya’ya taşınmıştır. Burada kaldığı süre boyunca kemanda ilerleyen kemancı, eğitimini tamamladıktan sonra Japonya’ya dönmüş ve kardeşleri ile birlikte yaylı çalgılardan oluşan bir müzik grubu kurmuştur.
Bir yandan müzik öğretmenliği de yapan Suzuki, özellikle çocuk müzisyenlerle yakından ilgilenmiş ve çocuklara müzik öğretmek üzere kendi metodunu geliştirmiştir.
Suzuki’nin başlıca ilham kaynağı, çocukların ana dillerini öğrenme şemaları olmuştur. Hem Almanya hem de Japonya’daki çocukları gözlemleyen Suzuki, çocuklar için en etkili öğrenme şemasının dinlemek, taklit etmek ve tekrar etmek olduğunu fark etmiştir. Günümüzde sadece müzik alanında değil birçok alanda kullanılan Suzuki Metodu adından sık sık söz ettirmektedir.
1900 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Münir Nurettin Selçuk, henüz on yaşında iken sesinin güzelliği fark edilince, Yeniköylü Hasan Efendi’nin öğrencisi olan Ethem Bey’in, Kadıköy’deki Darül Feyzi Musiki Mektebi’ne devam ederek üç yıl sonra bu heyetle ilk konserini vermiştir. Kadıköy Lisesi’nde öğrenci olduğu 1917 yılında, ailesinin ısrarı üzerine tarım öğrenimi görmek için Macaristan’a gitmiş; ancak öğrenimini tamamlamadan yurda dönerek müzik çalışmalarına ağırlık vermiştir.
Selçuk, 20.yy Türk müziğinin en önde gelen birkaç sanatçısından birisidir. 1927 yılında Paris’e giderek, Paris Konservatuarı’nın ünlü hocalarından piyano ve solfej dersleri alan sanatçı, Fransız Tiyatrosu’nda, tek başına, o zamana kadar hiç kimsenin yapamadığı bir programla konser vermiştir. Münir Nurettin, özellikle Paris’te geliştirdiği ses tekniğini, yurda döndükten sonra da üslubunu gitgide olgunlaştırarak mükemmelleştirmiştir. Birçok genç kuşak sanatçısının yetişmesine katkıda bulunan Münir Nurettin Selçuk’un özel olarak ders verdiği kişiler arasında Türk müziği ses sanatçısı Alâeddin Yavaşça ve büyük besteci, müzik adamı oğlu Timur Selçuk’u sayabiliriz.
musiconline olarak bu hafta ünlü müzik eğitmenlerini sizler için derledik. Sizler de hem müziği hem öğrenmeyi seviyorsanız; online müzik derslerimize katılabilir , müzik alanında kendinizi geliştirebilirsiniz.
Eğer öğretmenlik kariyerini hedefliyorsanız “Nasıl müzik öğretmeni olunur?” yazımıza göz atabilir, sertifika programlarımıza başvurarak geleceğin müzik öğretmenlerinin yetişmesine katkıda bulunabilirsiniz.
Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü şimdiden kutluyoruz.
Müzikle kalın.