Günümüzde tam manasıyla bağımsız bir yapay zekadan bahsedemiyor olsak da, robotların kullanıcı verilerinden çıkarımları başta olmak üzere, birçok farklı yöntemle sanat dallarında çalıştığını görebiliyoruz. Peki ya şiir yazan, akor basan, melodi üreten bu robotlar, günümüz müziğine katkı sağlayabilirler mi?
Şu anki müzikal robot teknolojisi; önceki müzik ve müzik kaynaklarını tarayarak uygun notaları birleştirme yani başka müzikleri bir nevi bölüp-birleştirerek oluşturulan parçalardan oluşuyor denebilir. Bunun özgün bir üretim tekniği olmadığını düşünebilirsiniz ancak robot yaratıcıları, “Daha yolun başındayız, bunlar ilk adımlar. Yürümeyi bilmeyen birine koşmayı öğretebilir misiniz?” açıklamalarıyla robotlarının ileride herhangi bir müzikal esere bağlı kalmadan, tam manasıyla özgün içerikler oluşturabileceklerini düşünüyorlar.
Octant müzik grubunu daha önce duymamış olabilirsiniz. Aslında Octanct‘ı bir grup olarak tanımlamak bile hayli zor. Çünkü grubun tek üyesi bulunmakta, o da şarkıcı ve teknisyen“Matt Steinke”. Matt grup içerisinde gitar çalıp, şarkı söylüyor, geri kalan tüm ekipmanlar ise kendi tasarladığı robotlar tarafından kullanılıyor.
Diğer bir yandan müzik sektörü çalışanları, robotların bir gün enstrüman kullanabileceği ve özgün müzik üretebileceği konusunda oldukça iddialı. Aşağıdaki video Matt Steinke’den farklı olarak, Nigel John Stanford’un müzisyen kimliğiyle mühendis kimliğini birleştirerek yaptığı bir çalışma. Aslında bir video kurgusu olsa da gelecekte robotların neler yapabileceğini anlatan, birçok da mesaj içeren güzel bir kurgu diyebiliriz.