musiconline blog

hakkımızdaki gelişmeler & müziğe dair her şey blogumuzda!

Aşık Veysel Kimdir?

asik-veysel-kimdir

Türk müzik kültürünün en önemli yapı taşlarından biridir halk ozanlığı. Yüzyıllardır süregelen bu kültür, toplumumuza birçok halk ozanı, diğer bir deyişle aşık kazandırmıştır. E konu halk ozanlığı olunca akla gelen ilk isim; Aşık Veysel oluyor. musiconline olarak bu hafta, sayısız unutulmaz esere imza atmış; bu eserleriyle kendisine oldukça aşina olduğumuz Aşık Veysel’i sizler için araştırdık! Keyifli okumalar!

 

Aşık geleneğinin ülkemizdeki son temsilcilerinden biri olarak anılan; saz üstadı; Aşık Veysel, diğer ozanların eserlerini seslendirmek dışında, kendi yazdığı şiir ve şarkıları da bağlama eşliğinde okuması ile tanınmaktadır. Hayatının büyük bir kısmını görme engelli olarak geçiren Veysel, şarkılarında ağırlıklı olarak ölüm temasını işlemiştir. 

Tam adıyla Aşık Veysel Şatıroğlu, 1894 yılında Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Veysel’in iki kız kardeşi, yörede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanarak yaşamlarını yitirmiş; Veysel de yedi yaşında aynı hastalık nedeniyle iki gözünü de kaybetmiştir. 

“Çiçeğe yatmadan evvel anam güzel bir entari dikmişti. Onu giyerek beni çok seven Muhsine kadına göstermeye gitmiştim. Beni sevdi. O gün çamurlu bir gündü, eve dönerken ayağım kaydı ve düştüm. Bir daha kalkamadım. Çiçeğe yakalanmıştım… Çiçek zorlu geldi. Sol gözümde çiçek beyi çıktı. Sağ gözüme de, solun zorundan olacak, perde indi. O gün bugündür dünya başıma zindan.”

Babasının oyalanması için aldığı bağlamayla önce başka ozanların türkülerini çalmaya başlayan Veysel, 1930 yılında Sivas Maarif Müdürü olarak görev yapan Ahmet Kutsi Tecer ile Kutsi Bey tarafından düzenlenen bir şairler gecesinde tanışmış; Kutsi Bey tarafından verilen destek ile birçok ili dolaşmaya başlamıştır.

Âşık geleneğinin son büyük temsilcilerinden olan Aşık Veysel, bir dönem yurdu dolaşarak köy enstitülerinde saz hocalığı yapmıştır. 1970'li yıllarda Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok ve Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Aşık Veysel'in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağlamıştır. Bugün halen memleketi olan Şarkışla'da her yıl adına şenlikler yapılır.

“Uzun ince bir yoldayım

Gidiyorum gündüz gece.”

Eserlerinde dili ustalıkla kullanan Veysel’in şiirlerinde yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk iç içedir. Doğa, toplumsal olaylar, din ve siyasete ince eleştiriler yönelttiği şiirleri de vardır. Deyişler (1944), Sazımdan Sesler (1950), Dostlar Beni Hatırlasın (1970) isimli kitaplarında toplanan şiirleri ölümünden sonra, Bütün Şiirleri (1984) adıyla bir kitapta toplanarak tekrar yayınlanmıştır.

“Güzelliğin on par' etmez

Bu bendeki âşk olmasa

Eğlenecek yer bulamaz

Gönlümdeki köşk olmasa.”

İlk akla gelen eserleri; Uzun İnce Bir Yoldayım, Güzelliğin On Par’etmez , Kara Toprak olsa da onlarca eskimeyen esere imza atmıştır.

1973 yılında akciğer kanseri sonucunda vefat eden Veysel’in ölümünün 41. yılı anısına onun türkülerinden yola çıkılarak hazırlanan, tek perdelik dans tiyatrosu "Dostlar Beni Hatırlasın" Ankara Devlet Opera ve Balesi (ADOB) tarafından sahneye konulmuştur.

“Ben giderim adım kalır

Dostlar beni hatırlasın

Düğün olur bayram gelir

Dostlar beni hatırlasın.”

musiconline blog’da bu hafta, hayatındaki birçok acıyı sazı ile ifade eden; şiirleri ve şarkıları, ölümünün üzerinden yıllar geçmesine rağmen asla eskimeyen büyük halk ozanı Aşık Veysel’in hayatını sizlere aktarmaya çalıştık.

Yazımızı beğendiyseniz bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip ederek destek olabilir, yeni yazılarımızdan haberdar olmak için e-bültenimize abone olabilirsiniz

Ben de Aşık Veysel’in izinden gitmek istiyorum derseniz de bağlama dersleri ile ilk adımı atmak iyi bir fikir olabilir :)

Müzikle kalın.

Bilgi paylaştıkça çoğalır!